Akçansa hayata geçirmişti: Yapay Resiflerde tür çeşitliliği yüzde 21 arttı, 40 deniz canlısı yaşam buldu

Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) tarafından hazırlanan rapor resiflerin kısa sürede deniz canlıları tarafından habitat olarak kullanılmaya başlandığını ve tür çeşitliliğinde artış gözlemlendiğini ortaya koydu.

Yeni türler gözlemlendi

Raporda, 2024 yılına kıyasla 2025 yılında tür sayısında yüzde 21 artış gerçekleştiği ve resiflerin 40 deniz canlısına yaşam alanı sunduğu belirlendi. 

Deniz dibindeki ekolojik bölgelerde yaşayan ve raporda ilk kez kaydedilen deniz kestaneleri Arbacia lixula ve Paracentrotus lividus ile Holothuria forskali (deniz hıyarı) gibi türler, deniz altında doğal süreçlerle oluşan sedimentlerin havalandırması ve makroalg (deniz yosunu) gelişiminin dengelenmesi yoluyla ekosistem işlevselliğine katkı sağlıyor.     

Yapay resiflerde ilk kez kaydedilen Mugil cephalus (kefal), Raja clavata ve Sepia officinalis türleri de resiflerin ekolojik kapasitesinin genişlediğini gösteriyor. Benzer şekilde Eşkina (Sciaena umbra), Mürekkep Balığı (Sepia officinalis-sübye) ve Karagöz (Diplodus vulgaris) türlerinin birçok resif kümesinde düzenli olarak gözlemlenmesi, bu türlerin dağılım alanlarının genişlediğini gösteriyor. Koruma öncelikli Pinna nobilis (Pina midyesi) ve Maja squinado (Maya yengeci) türlerinin yeniden tespiti de olumlu bir gösterge olarak kayıtlara geçti. 

Yapay resifler deniz ekosistemine uyum sağladı

Çalışma alanında yapılan gözlemler, resiflerin konumlandırıldığı bölgelerin, canlıların yapı ve biçimini inceleyen bilim dalı olan morfoloji açısından ve fiziksel koşullar bakımından uygun olduğunu ve yerleşim sonrası zeminde gömülme ya da stabilite kaybı gibi olumsuz durumların gözlenmediğini ortaya koydu. Bununla birlikte resif kümelerinin olduğu alanlarda genel olarak katı atık birikimine rastlanmaması, bölgenin temiz kalmaya devam ettiğinin bir işareti oldu.

Raporda ayrıca, farklı ekolojik gruplara ait türlerin artışının yapay resiflerin zaman içinde çeşitli tür toplulukları tarafından daha yoğun biçimde kullanılmaya başlandığını ortaya koyuyor. Bu bulgu, resiflerin yalnızca yeni yaşam alanları oluşturmakla kalmayıp, deniz ekosisteminin bir parçası haline geldiğine; biyoçeşitliliğin desteklenmesi ve deniz canlılarının yaşam döngülerinin sürdürülmesi açısından uzun vadeli katkı sağladığına işaret ediyor.

Resiflerde gözlenen Annelida, Cnidaria, Tunicata ve Porifera gruplarının, yapılar üzerinde hızlı biyolojik kolonizasyonun (belli bir habitatta yayılma ve gelişme) gerçekleştiği ve dalış turizmi açısından görsel çeşitlilik sunduğu da raporda belirtiliyor. Uzun vadede bu uygulamaların sürdürülebilir küçük ölçekli balıkçılığa dolaylı katkı sağlayabileceği ve bölgesel ekosistemin güçlenmesine destek olacağı değerlendiriliyor.

“Hem ekosisteme hem de geleceğe sürdürülebilir katkı sağlamak istiyoruz”

Akçansa Genel Müdürü Vecih Yılmaz, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

“Türkiye’nin en yüksek paydaş değerine sahip sürdürülebilir yapı malzemeleri şirketi olma” vizyonumuz doğrultusunda çevreye doğrudan katkı sunan projeler hayata geçirmeyi önemsiyoruz. Yapay Resif projemiz ile deniz ekosistemini güçlendirmeyi, biyoçeşitliliği desteklemeyi ve deniz canlıları için korunaklı yaşam alanları oluşturmayı amaçladık. Bu yıl ikincisini TÜDAV iş birliğinde hazırladığımız izleme raporumuzun sonucunda tür çeşitliliğinin yüzde 20’ler oranında artmasından mutluluk duyduk. Akçansa olarak, bilimsel veriye dayalı, somut fayda üreten ve uzun vadeli izleme süreçleriyle desteklenen yapay resif projemizle sürdürülebilir geleceğe katkı sağlamaya devam edeceğiz”. 

Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk ise şöyle konuştu: 

“Geçen yıla göre eşkina, karagöz gibi ekonomik öneme sahip balıkların daha fazla yapay resif kümelerinde gözükmesi oldukça değerli. Diğer yandan deniz kestanesi ve deniz hıyarı gibi türlerin de ilk defa görülmesi oldukça kaydadeğer. Resiflerdeki gelişmelerin incelenmesinin, biyoçeşitliliğe yaptıkları katkıların ortaya konmasının önemli olduğunu düşünüyorum.”

Proje Girişim Grubu Lideri Hüseyin Semerci ise, “Yapay resiflerimizde canlılığın her geçen gün daha da geliştiğini, daha iyiye gittiğini görmekten, tür sayısındaki artıştan mutluluk duyduk. Özellikle ilk kez kaydedilen türlerle birlikte koruma altında bulunan canlıların resiflerde varlıklarını sürdürmesi önemli. Marmara Adaları Yapay Resif projemiz ile deniz altındaki canlı popülasyonunu desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu.