Başkan Fırat söz konusu çağrısına ilişkin, “Çanakkale’de deprem koordinasyon merkezi kurulmalıdır” başlığıyla yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Son günlerde Prof. Dr. Doğan Perinçek tarafından kamuoyuyla paylaşılan ve Batı Marmara ile Çanakkale çevresini işaret eden deprem değerlendirmeleri, bilim insanlarının uzun süredir dile getirdiği ortak bir gerçeği bir kez daha hatırlatmaktadır:

Çanakkale ve Batı Marmara, yüksek deprem riski taşıyan bir coğrafyada yer almaktadır.

Çanakkale Kent Konseyi olarak açıkça ifade ediyoruz ki; deprem tartışmaları “olur mu, olmaz mı” ekseninde değil, “ne kadar hazırız” sorusu üzerinden yürütülmelidir.

Bilim insanları depremin kesin zamanını veremese de yaklaştığına dair uyarı işaretleri bulunduğunu ve bu işaretlerin ciddiyetle ele alınması gerektiğini belirtmektedir. Bu durum, panik nedeni değil; ivedi önlem alma zorunluluğudur.

ACİL OLARAK ÇAĞRIDA BULUNUYORUZ:

1. Riskli yapı stokunun tespiti hızlandırılmalı, özellikle eski ve mühendislik hizmeti almamış binalar için acil tarama çalışmaları başlatılmalıdır.

2. Kentsel dönüşüm süreçleri ertelenmeden, şeffaf, bilimsel ve kamu yararını önceleyen bir yaklaşımla yürütülmelidir.

3. Toplanma alanları, tahliye güzergâhları ve acil müdahale planları güncellenmeli; kamuoyuyla açık biçimde paylaşılmalıdır.

4. Okullar, hastaneler ve kamu binaları başta olmak üzere kritik yapıların deprem dayanımı derhal gözden geçirilmelidir.

5. Yerel yönetimler, merkezi idare, meslek odaları ve üniversiteler arasında kalıcı bir deprem koordinasyon mekanizması kurulmalıdır.

6. Halkın deprem bilincini artıracak sürekli ve yaygın eğitim çalışmaları hayata geçirilmelidir.

AÇIKÇA SÖYLÜYORUZ:

Deprem bir doğa olayıdır; afete dönüşmesi ise ihmalin, gecikmenin ve hazırlıksızlığın sonucudur.

Çanakkale’nin, olası bir büyük depremi kaldırabilecek bir kent olması için bugün harekete geçmek zorundayız. Her geçen gün alınmayan önlemler, yarın telafisi mümkün olmayan kayıplara yol açabilir.

Çanakkale Kent Konseyi olarak; bilim insanlarının uyarılarını dikkate almaya, yetkili kurumları sorumluluk almaya, tüm yurttaşlarımızı ise bu sürecin aktif takipçisi olmaya davet ediyoruz.

Unutulmamalıdır ki: Deprem değil, önlemsizlik öldürür.”