ÇTSO’daki toplu istifalara Semizoğlu’ndan sert tepki!
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ÇTSO) kasım ayı olağan meclis toplantısı, Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu’nun, geçtiğimiz günlerde toplu şekilde istifa eden 18 No’lu Meslek Komitesi üyelerine yönelik sert sözlerine sahne oldu.
İstifa eden komite üyelerinin, sigortacılık mesleğinin Odadaki temsil seviyesinin yetersiz olduğu ve yerel sigorta acentelerinin dışlandığı yönündeki iddiaları karşısında sessizliğini bozan Semizoğlu, “Bu konuşmayı yapmaktan hicap duyuyorum” şeklinde başladığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“SUSKUNLUĞUMUZ EFENDİLİĞİMİZDEN, YANLIŞIMIZ OLDUĞUNDAN DEĞİL”
“Bu konuşmadan hicap duyduğumu bilmenizi istiyorum. Bu koltuklar gelir geçer, hepimiz emanetçiyiz. Herkes kendi zamanından, kendi bütçesinden, kendi yakıtından, kendi ailesinden feragat ederek buraya geliyor. Bu toplantıları yapıyor. Herkes gönüllü olarak aday oluyor. Ancak bir 18 No’lu Komitemiz var arkadaşlar. Ben bunu anlamış değilim. Geçen yıl ekim ayında sigortayı yaptırdık. Bu yıl eylül ayına kadar bir önceki dönemin sigortasını konuştuk. Suskunluğumuz efendiliğimizden, suskunluğumuz yanlışımız olduğundan dolayı değil.
“BİZ HER ŞEY ŞEFFAF OLSUN İSTİYORUZ”
6 Kasım 2025 Perşembe günü 18 No’lu Meslek Komitemizin 2’si Meclis üyesi olan 6 asıl üyesi ve 7 yedek üyesi istifa dilekçelerini Genel Sekreterliğimize sundular. Daha benim haberim olmadan basından gördüğüm organize bir hareket. Bir de basın açıklaması yapmışlar. Hesap İnceleme Komisyonumuz her ay muntazam toplanıyor. Kanunen yapmamız gereken yılda iki kez. Herkese mail ortamında detay mizan bildiriliyor. Türkiye'de bunu yapan 20 tane Oda yoktur. Biz her şey şeffaf olsun istiyoruz. Zaten birazdan Hesap İnceleme Komisyonu raporu da sunulacak, orada da göreceksiniz. Bu arkadaşlarıma Allah akıl sağlığı versin ama güneş balçıkla sıvanmaz.
“325 BİN TL’NİN 115 BİN TL’Sİ 18. KOMİTEYE HARCANMIŞ”
Ama ben sizlere bunları söyleme ihtiyacı hissediyorum. Yeter! Yani sustukça sanki bir şey varmış gibi. Biz 18 No’lu komitenin isteklerini kaale almıyormuşuz. Niye almadık biliyor musunuz? Arkadaşlarımız basın bildirilerinde komitelerinin görüş ve önerilerinin Oda Yönetimi tarafından dikkate alınmadığını söylüyor. Komitelerimizin kararlarına ve harcamalarına bakıyorum. Sadece 2024 yılında komitelerimizin bütçesinden harcanan toplam 352.000 TL’nin 115.000 TL’si 18. Komiteye harcanmış. Delegelerin Antalya’da Sigorta Acenteleri Kurultayına katılımı, yol ve konaklama giderleri, İstişare Toplantısı konaklama, yemek giderleri, bizzat şahsımın büyük uğraşlarıyla ve TOBB bünyesinde ciddi lobicilik yaparak TOBB Sektör Meclisine girmesini sağladığım Metin Kenar’ın Ankara’da toplantılara katılım giderleri gibi kalemlere harcanmış. Diğer yıllarda da üye ziyaretlerinde götürdükleri çikolatadan, Sigortacılık Haftası kutlamalarında kahvaltılar, billboard ilanları, plaket yapımları, her yıl Antalya Fuar giderleri hepsi Oda bütçesinden karşılanmış. Daha önceki yıllara baktığımızda TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi üyelerinin ilimize daveti ve ağırlanması gibi nicelerini sayabilirim.
“SEKTÖRLERLERİNE DAHA NASIL ÖNEM VERECEKTİK?”
Komitemizin bir üyesini Ankara’ya temsilci seçtirmişiz ve komitelerinden gelen her talebi burada iletmesi için yetki vermişiz ama arkadaşlarımız hak ettiği değeri görmemekten bahsediyorlar. TOBB’da 69 Sektör Meclisi var ve Türkiye Sigorta Acenteleri Meclisi bunlardan biri. Her bir Meclis 40 kişiden oluşuyor. Yani tüm Türkiye’deki sigorta acentelerini temsil eden 40 kişinin arasına ilimizden bir temsilci göndermişiz. Hiç mütevazi olamayacağım, sektörlerine daha nasıl önem verecektik? Ben diyecek bir şey bulamıyorum.
“UYGUN BİR DİLLE DOĞRU OLMADIĞINI İLETTİK”
Hangi kararları Yönetim Kurulumuzda uygun görülmemiş onlar hakkında sizi bilgilendirerek yorumlarını da takdirlerinize bırakmak istiyorum. Aralık 2023 kararlarında, Ankara’da milletvekillerini ziyaret etme kararları vardı uygun görmedik. Milletvekillerine ve ilgili kurumlara iletecekleri konuların TOBB vasıtasıyla Yönetim Kurulumuz tarafından ve Türkiye Sektör Meclisinde kendilerini temsil eden Metin Kenar tarafından iletilmesinin uygun olacağını söyledik. Sadece Milletvekilleri değil, arkadaşlarımızın Vali, Belediye Başkanı gibi protokol üyelerini Komite olarak ziyaret etme talepleri oluyordu ve başlangıçta da uygun görüyorduk ama bu talepler sürekli olunca ve bazı makamlardan randevu verilmeyince yazılı olarak uygun bir dille doğru olmadığını ilettik. 21 Meslek Komitemizin her birinin ziyareti ile bu makamları meşgul etmenin hiyerarşik kurallara da aykırı olduğunu bilgilendirdik. Odanın temsil makamı bellidir.
“SORULMA AMACINI ANLAYAMADIĞIMIZ TALEPLERİ OLDU”
Diğer bir konu… Birliğimiz, Sigorta İl Delegeleri ve Komite Üyeleri için bir davet yapmış, tabii ki davetlilerin ulaşım vs. giderlerini karşılayacağız demişiz ama bu defa gelen talep yedek üyeler de gelsin. Bunun uygun bulunmaması bütçe ile ilgili değil arkadaşlar. Toplantıların bir usulü vardır. TOBB sınırı koymuş, kimlerin davet edildiği belli.
Yönetim Kurulumuzun haftalık toplantılarında 3. maddemiz, “Komite kararlarının görüşülmesi”dir ve hiç değişmez. Yine geçen yıl bir kararları, “Odamıza tescil sırasında alınan ücretlerin ne kadarı tescil için ne kadarı Odaya alınmış? Kendi meslek grupları ne kadar yıllık ve munzam aidat ödemişler? Acil durum çantalarının maliyeti ne kadar?” gibi sorulma amacını anlayamadığımız talepleri oldu. Bütçemizin, aidat ve hizmet ücretleri tarifemizin her yıl Meclisimiz tarafından onaylanarak yürürlüğe girdiğinin bilinmesi gerekirdi. Uygun bulunmayan bir talepleri de buydu.
Arkadaşlarımızın sadece güldüğüm bir iddiası da “meslektaş dayanışmasını artıracak önerilere rağmen yönetimden hiçbir yapıcı dönüş alınamaması” yönündeki ifadeleri. Biliyorsunuz Sinerji Toplantıları yapıyoruz ve çok da verimli oluyor. 18. Meslek Grubuna sıra geldiğinde sektördeki tüm üyeleri davet ediyoruz, Bülent arkadaşımızın dışında hiçbir Komite Üyesi katılmıyor. Sürekli bir memnuniyetsizlik ve sürekli Odayı karşılarına alma gibi tutundukları tavırları da takdirlerinize bırakıyorum.
“DÖVİZE ENDEKSLİ TEKLİFİN DAHA UYGUN OLDUĞUNU GÖRDÜK”
Basın bildirisinde yer alan ve aylardır Meclisimizi de meşgul eden diğer bir konu, işyerimizin sigorta poliçesi. 2013 yılında Mehmet Beşpınar, 2014 yılında KRC Sigorta tarafından yapılan işyeri sigortamız 2015 yılında Orçun Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti’ne geçti. 2015 yılından 2023 yılı dahil olmak üzere 9 yıl üst üste bu acente yaptı. Poliçe süresi bitmeden biz her yıl tüm sigorta acentelerinden teklif isteriz ancak yıldan yıla bakıyorum teklif verenlerin sayısının 4’e kadar düştüğü olmuş. Acenteler Yönetim Kurulu üyelerimize ulaşıyor “nasıl olsa kime verileceği belli teklif vermeye gerek yok” diyorlar, Odamıza mailler geliyor, “biz zaten teklif giremiyoruz” diyorlar. Bu şikayetlerin artması sonucunda 2024 yılında 18. Meslek Grubumuzdaki 164 sigorta acentesinden teklif isterken tüm üyelerimize yetki yazısı da verdik. Baktık yine teklif vermeleri bir şekilde kısıtlanıyor, biz de şehir dışından verilen teklifleri değerlendirdik ve bir acentenin dövize endeksli verdiği teklifin daha uygun olduğunu gördük. Bu vesile ile dövize endeksli poliçe ile tanışmış olduk. Komitemiz şimdiye kadar bize böyle bir alternatif sunmamıştı. 11.000 Euro’ya sigortamızı yaptırdık. Geçen yıla kadar da tüm tekliflerin Komitemiz tarafından değerlendirilerek karar verildiğinin altını çizmek isterim. Geçen yıl Komitemizi Yönetim Kurulumuza davet ederek poliçeyi incelemelerini istedik, kendilerine de suretini verdik.
11.000 Euro’ya yaptırdığımız poliçe sayesinde geçen yıl klimalarımızdaki arızalar için de 16.000 Euro hasarımız karşılandı. Geçmiş dönemlerde binamızda meydana gelen hasarlar aşağıdaki gibi olup sigortadan klima arızaları ile ilgili hiç faydalanamamıştık. 2022 yılında 6.410 TL (bina onarım), 2023 yılında 1.845 TL (kamera hasarı), 2024 yılında 85.770 TL (teras cam ve su girmesi sonucunda halı koltuk yıkama).
“EN UYGUN TEKLİFİ VERENE POLİÇEMİZİ YAPTIRDIK”
Bu yıl da poliçemizin vadesi dolmadan önce 180 acentemize mail göndererek teklif vermelerini istedik. 10 acente teklif verdi. Bunların 4’ü de banka şubesiydi. Kapalı zarf ile alınan teklifler Yönetim Kurulumuza getirildi ve açılmadan önce Yönetim Kurulu üyemiz ve sigorta acentesi olan arkadaşımız Bülent Erdoğan, Komite Başkanını arayarak davet etti. Komite Başkanı önce gelebileceğini söyledi bekledik. Sonra tekrar tekrar aradık. 1,5 saat beklemeden sonra tekrar aradığımızda “Arkadaşlarla görüştüm, arada kalıyorum kimi git diyor kimi gitme diyor ben de şaşırdım” gibi ifadelerle Odamıza gelme konusunda bile bir irade ortaya koyamadığını gördük. Kendisi “En uygun teklifi verene verin” diye Bülent Erdoğan arkadaşımıza söyledi, biz de duyduk.
Teklifler Yönetim Kurulu üyemiz Bülent Erdoğan tarafından açılarak tüm Yönetimin önünde okunarak yazıldı. Açıldıktan sonra da tekrar Komite Başkanı arandı ve Komite tarafından gelip inceleyebilecekleri söylendi. Ama gelmediler. Bülent Erdoğan arkadaşımız teminatları inceledi ve Odamız menfaatlerine en uygun teklif veren Oğuzhan Sandal Sigorta Aracılık Hizmetleri A.Ş ‘ne poliçemizi yaptırdık.
“İŞ YERİ SİGORTAMIZI 9 SENE BİR MECLİS ÜYESİ YAPARKEN…”
Arkadaşlarımızın iş yeri sigortası ile ilgili iddiaları yerel acentelerimizin emeğini ve rekabet gücünü görmezden gelmişiz hem de Oda’nın tarafsızlık ilkesine gölge düşürmüşüz. Tüm acentelerden teklif isterken mi yerel acentelerimizin emeğini görmezden gelmişiz? Anlamış değilim. İş yeri sigortamızı 9 sene bir Meclis Üyesi yaparken tarafsızlık ilkesine gölge düşürmemişiz de şimdi her yıl başka bir acenteye verme kararımızı uygulamaya geçirirken mi tarafsızlığa gölge düşürmüşüz? Bunu da anlamış değilim. Genel Sekreterimiz, Yönetim Kurulu toplantılarına girer ve oy hakkı yoktur. Kararımızın takibini ve sekreteryasını yürütür. Oğlunun şirketindeki durumu da bilgimiz dahilindedir.
“VEREMEYECEĞİMİZ BİR HESAP YOKTUR!”
18 no’lu Meslek Komitesi asil ve yedek üyeleri istifa ettiği için önümüzde bir seçim olacak. Seçilen arkadaşlarımıza hoş geldin deyip yolumuza devam edeceğiz. Şimdiden hayırlı olsun. Konuşmama son verirken, tüm satın almalarımızda Odamız menfaatlerine en uygun teklifi değerlendirdiğimizi bilmenizi isterim. Kamuoyunu yanıltmaya ve Odamızın itibarını zedelemeye yönelik bu davranışların amacı bellidir. Veremeyeceğimiz bir hesap yoktur.”