Esra Yüksel’den belediye meclisinde ‘Ümit Özdağ’ çıkışı: “Bu pilav daha çok su götürür!”

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Esra Yüksel’den belediye meclisinde ‘Ümit Özdağ’ çıkışı: “Bu pilav daha çok su götürür!”
AK Parti Belediye Meclisi Grup Başkanvekili Esra Yüksel, Çanakkale Belediyesi Mart ayı Olağan Meclis toplantısında, İYİ Parti’den istifa eden İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın Çanakkale Belediyesi’ne yönelik suçlamalarını gündeme getirdi. Özdağ’ın, “Bana kızacağınıza İYİ Parti’yi aşağılayan CHP’li Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’a kızın. Ama onlara kızamıyorsunuz. Çünkü belediyeden gelen çantalar, ihaleler ve makamlar karşısında İYİ Parti’nin onurunu sattınız. Bu söylediklerimin hepsinin kanıtı var” şeklindeki sözlerini hatırlatan AK Parti’li Yüksel, “Şehrimizin belediyesi yine çok vahim bir iddiayla ülke gündemine gelmiştir. Başka partilerin iç işleyişleriyle ilgili burada gündem yapma gibi bir planımız hiç olmadı, olmaz da. Ancak bizler belediye meclis üyeleri olduğumuz için Ümit Özdağ’ın, meclisinde bulunduğumuz belediyemizle ilgili iddiaları karşısında bir açıklama beklemek en doğal hakkımızdır” dedi. 

Çanakkale Belediyesi Mart ayı Olağan Meclis Toplantısı, dün akşam Parion Otel’de gerçekleştirildi. Toplantıda AK Parti grubu adına konuşan Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Esra Yüksel, PKK terör örgütünce Gara’da katledilen 13 şehidimizi anarak sözlerine başladı. 

8 Mart Dünya Kadınlar Gününe ilişkin görüşlerini de paylaşan Yüksel, “Siyaset yapan kadınlara baktığımızda iki tip figürle karşılaşıyoruz. Bir, ‘kadın kadının yurdudur’ diyen kadın vardır. Bir de, ‘kadın kadının kurdudur’ diyen kadınlar vardır” diyerek hayli dikkat çeken ifadeler sarf etti.

Yüksel şöyle konuştu:

“Tabii biz siyaset yapan kadınlarız. Siyaset yapan kadınlar mecrasına da mesajlar vermemiz  gerektiğini düşünüyorum. Siyaset yapan kadınlara baktığımızda iki tip figürle karşılaşıyoruz. Bir, ‘kadın kadının yurdudur’ diyen kadın vardır. Bir de, ‘kadın kadının kurdudur’ diyen siyasetci  kadınlar vardır. Yurdudur diyen biz kadınlar, karşımızdaki kadının diline, dinine, inancına, mensup olduğu partiye bakmaksızın, birlikte güçleneceğimizi, birlikte güçlü ve daha savunulur olacağımızı düşünürüz ve kadının siyasetteki güçlü sesi olmak için çalışırız. ‘Kadın kadının kurdudur’ diyen kadınların böyle endişesi olmaz. Neler yaparlar, şöyle bir bakalım. Kesinlikle parti ya da kişi ismi vermeksizin, deşifre edilmiş olaylardan alıntı yapıyorum. Mesele bunlar, kendi parti teşkilarlarında etkili, yetkili kadın siyasetçilerdir.  Sürekli kadın kimliği üzerinden söylemde bulunup, kendi seçtikleri teşkilatlarındaki insanlar izbe tuvaletlerde gencecik kız ve kadınlara tacizde bulunduğunda, kadının yanında değil, seçtiği teşkilat mensubunun yanında olurlar. Buna isyan eden kendi teşkilatlarındaki insanların sözleri karşısında bile, derin bir sessizliğe kapılırlar. Yine bazı kadın figürleri vardır,  evlat ana  duygusundan, o kutsal duygu üzerinden siyaset yaparlar. Ama ana kuzusu binlerce t asker . polis şehidimizin katili teröristlerin gömüldükleri gün de boy göstermekten kaçınmazlar. Yine bazı kadınlar vardır. Terör dizayn eden kadınların ölümleriyle ilgili tweetler atarak güzelleme yaparlar. Milletin milli değerleri üzerinden sinir uçlarıyla oynamakta çok maharetli davranırlar. Yine bazı kadınlar vardır. Onlar da hırslı kadınlardır. Parlamak isterler. Muhalif gördükleri, karşıt gördükleri, kendilerine rakip gördükleri kadınlarla ilgili yalan, yanlış, kumpaslarla, FETÖ’cü taktikleriyle dizaynlar yaparlar, metinler yazdırırlar, bunların dağıtımını sağlarlar. Küçük toplantılarda, o kadınlarla ilgili şaibe yaratmaya çalışırlar. Haklarını yemeyelim, parasını da öderler. Bu figürler, kendi siyasi tarihlerine, yaptıkları bu şekillerle, kara kalemlerle yazılmışlardır ve isimleri  geçtiğinde bu yaptıklarıyla anılırlar. Bu kadınları tamamen dışta tutarak, hangi parti mensubu olursa olsun, siyasetteki kadın temsiliyetine, kadına yakışır şekilde, adaletle, yalansız dolansız, hilesiz yapan tüm kadınlara da selam ediyorum.”

“YAŞATILAN ZULÜMLER UNUTULDUĞUNDA TEKRARLANMA TEHLİKESİ VARDIR”

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin siyasi iktidara gözdağı vermek için Ankara sokaklarına tankları yürüttüğü ve Türk siyaset tarihine post modern darbe olarak geçen 28 Şubat’ın yıl dönümüne ilişkin de görüşlerini paylaşan Yüksel, “28 Şubat, yaşadığımız diğer darbeler gibi Türk siyaset tarihine kara bir leke olarak yazılmış bir gündür. Yaşattığı zulümle birlikte, unutmayacağız dememiz gereken bir gündür. Çünkü yaşatılan zulümler unutulduğunda tekrarlanma tehlikesi vardır. O yüzden binlerce yıl yaşasın diye dizayn edilen 28 Şubat post modern kara lekesinin tekrar hortlamaması için mütemadiyen darbeye hayır demeye devam etmemiz gerekir” diye konuştu.

“DEPREM GELİRKEN HABER VERMİYOR”

Yüksel, Şubat meclisinde gündeme getirdiği ve önerge olarak alınan, kentsel dönüşüme girmesi gereken yapı sahiplerine belediye adına gönderilecek mektuplara, hükümetin yeni çıkardığı ve yapı sahiplerinin kullanacağı kredi üst limitini 125 bin TL’den 200 bin TL’ye yükseltilmesini içeren teşvik maddesinin de bilgilendirme amaçlı eklenmesini istedi.
Yüksel açıklamasına şu şekilde devam etti: 

“Şubat meclisinde gündeme getirdiğimiz konulardan biri de deprem meselesiydi. Depremle ilgili bir önerim oldu. Siz de uygun bulup önerge olarak aldınız. Bugün de Mart’ın ilk haftası, yani deprem haftası. Nisan ayında iki yıl olacak. Ben ve grubum, deprem farkındalığı yaratmadığımız tek bir meclis olmadığını düşünüyoruz. Neden böyle yapıyoruz? Çünkü deprem fayı üzerindeyiz. Şehrimiz riskli bir bölgede. Riskli bina stokumuz var. Dolayısıyla bu farkındalığı sürekli yaratmamız lazım. Benim önerim de, zeminin riskli olduğunu bildiğimiz ve eskiden yapılmış bina sahiplerine bir mektup yollayalım, bir sorumluluk yükleyelim, bir uyaralım demiştim. Devletin teşviklerini de mektubun altına sıralayalım demiştim. Sayın başkan siz de uygun görmüştünüz. O mektup yazıldı mı bilmiyorum. Yazılsa haberim olurdu. Bu arada hükümet yeni bir teşvik daha çıkardı. Bu teşviki de o mektuba ekleyelim istiyorum. Genelde kendin yık kendin yap modelinde devlet teşvikleri daha bir önem kazanıyor. Kentsel dönüşüme giren vatandaş kredi kullanırken bir üst limit vardı. O limit 125 bin TL’den yüzde 60 artışla 200 bin TL’ye yükseltildi. Mektubu yazarsak, bu teşviki de altına ekleyelim istiyorum. Bu teşvikler toplandığında maliyetlerde çok önemli bir meblağ tutuyor. O yüzden bu teşviklere rağmen evini yenilemeyenleri de anlayamıyorum demek istiyorum. Gerçekten bu şans kullanılmalı ve depreme karşı şehrimizi hazırlamalıyız. Çünkü deprem gelirken haber vermiyor ya da hazır mısınız demiyor. Elazığ da İzmir de depremi beklemiyordu. Sonra enkaz altında can aradık. O canlar aranırken, sorumlu arasak ne fayda? Giden canlarla tramva  yaşadık. Aynı tramvayı şehrimizde de yaşamamamız için depreme karşı hazırlıklarımızın hızlı bir şekilde devam etmesi gerektiği mesajını deprem haftasında tekrarlamak istiyorum. Sosyal Konutlardaki sürecin de kısa sürede bir sonuca ermesi en büyük dileğimiz. Onu da takip ediyoruz.”

“ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA BARBAROS’TAN BAŞLAMAK ÜZERE MEKTUPLAR GİDİYOR”

Kentsel dönüşüme ilişkin bilgilendirme amaçlı mektupların önümüzdeki haftadan itibaren, Barbaros Mahallesi’nden başlayarak riskli yapı sahiplerine gönderileceğini belirten Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ise, “İmar Müdürümüz bilgi verdi. Mahalle mahalle bölmüşler. Önümüzdeki hafta Barbaros’tan başlamak üzere mektuplar gidiyormuş. Dün Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne gittik. Orada da bize son değişiklik haliyle, hem kredilerle ilgili, hem malik haklarıyla ilgili bir takım şeyler anlattılar. Onları da alacağız. Onları da mektubun içine koyarız. Her bir eve, yapmak istiyorsan şöyle bir mali hakkın var, şöyle bir kredi hakkın var, kira hakkın şu vs. bütün detayını yapıp, o mektupları ilgili herkesin evine göndereceğiz” dedi.

“MEYDAN PROJESİNDE SÜREÇ OLUMLU DEVAM EDİYOR”

“Meydan projesiyle ilgili hemfikir olduk, yapalım dedik. Sonrasında siz görüşmeler yapacaktınız ilgili kurumla. O konuda neredeyiz, öğrenmek istiyorum” diyen Esra Yüksel’e, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan şu yanıtı verdi:

“Meydanda lise yatakhanesi, onunla ilgili, oranın bir plan tadilatı gelecek, hatta şimdi ek gündem maddede o var. Onun imar hattını geriye çekmemiz lazım. Bu konuyla ilgili sayın valimle görüştüm tamam dedi. Milli Eğitim Müdürü de ona arz etmiş. Bugün Çevre Şehircilik Müdürüyle görüşüldü. Hazırlıklar devam ediyor dedi. Siz bunun gündeme alın dedi. Bizim yazımız var, o yazıya cevap hazırlıyoruz. Olumlu gidiyor dedi. Biz de onun üzerine meclise ek gündem olarak getirdik. Süreç devam ediyor.”

“VATANDAŞIN HER TÜRLÜ SEÇENEĞİ HAZIR”

Şubat ayı meclis toplantısında meydan projesi konuşulurken otopark konusunu gündeme getirmesinin vatandaşlarca olumlu karşılandığına dikkat çeken Yüksel, “Benim, meydan projesini konuşurken otopark konusunu vurgulamam herkesin çok hoşuna gitmiş. Dediler ki, ‘Sayın başkan kendi çekmediği çileyi yok sayıyor ama sen biraz daha ısrarcı ol. Otopark da lazım, yeni yol alternatifleri de lazım’ dediler. Ben de, ‘Başkan bir konuda direniyorsa onu ikna etmek zor bir şey. Ama siz merak etmeyin, başkan yapmazsa, bir gelirsek yapacağımız ilk şey bu şehre kocaman bir otopark ve alternatif yollar kazandırmak olur’ dedim. Yani vatandaşın her türlü seçeneği hazır sayın başkan” diye konuştu.

“AÇIKLAMA BEKLEMEK EN DOĞAL HAKKIMIZDIR”

Öte yandan AK Parti’li Yüksel, İYİ Parti’den istifa eden İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın Çanakkale Belediyesi ve Belediye Başkanı Ülgür Gökhan hakkındaki ithamlarına ilişkin açıklama beklediklerini dile getirdi.
 

Anahtar Kelimeler:
Jülide İskenderoğlu: “Ümit Özdağ’ın iddiaları hakkında Ülgür Gökhan’dan açıklama bekliyoruz”Önceki Haber

Jülide İskenderoğlu: “Ümit Özdağ’ın iddi...

Başkan Gökhan’dan, Özdağ ve İskenderoğlu’na cevapSonraki Haber

Başkan Gökhan’dan, Özdağ ve İskenderoğlu...

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!