Çanakkale’de görme engelliler ses yükseltti!

Altınokta Körler Derneği Çanakkale Şubesi’nin konuya ilişkin basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Bugün burada toplanmamızın sebebi, maalesef uzun süredir dile getirmemize rağmen görmezden gelinen bir sorunun artık daha fazla ertelenemez hale gelmiş olmasıdır. Geçtiğimiz günlerde, dernek üyelerimizin yakından tanıdığı 17 yaşındaki görme engelli Semih Bozan, Eski Kordon’da denize düştü. Semih, bu noktada denize düşen ilk kişi değil. Son 10 yıl içinde Semih dahil dört görme engelli birey aynı bölgeden denize düştü. Bu da ortalama olarak her 2 yılda bir görme engelli bir vatandaşın burada aynı tehlikeyi yaşadığını gösteriyor. Bu olaylar çoğu zaman hafif yaralanmalarla atlatıldı ama bu her zaman böyle olacak diye bir şey yok. Kordon’un bazı bölümleri derin ve kayalık. Bir sonraki düşmenin neyle sonuçlanacağı bilinemez. Bu düşmelerin sebebi olarak düşenlerin bastonlarını dikkatli ve özenli kullanmamaları gösteriliyor. Bu duruma böyle sıradan, münferit kazalar olarak bakılamaz. Asıl mesele, böyle kamusal bir alanda görme engelli bireyler için denize düşmeyi engelleyecek bir yapının bugüne kadar hâlâ yapılmamış olmasıdır. Bu konuya ilişkin olarak son on yılda belediyeyle defalarca hem sözlü hem yazılı görüşmeler yaptık. Başkanından birim sorumlusuna kadar herkesle görüştük. Herkes sözlü olarak destek verdi ama bugüne kadar somut hiçbir şey yapılmadı. Sanırım 2022 yılıydı. Eski Kordon ile ilgili belediyeye resmi yazı verdik. Ancak bu yazıya daha yanıt gelmeden bir bebek arabası, içinde bebek varken rüzgârla birlikte denize uçtu. Bu olaydan sonra tekrar yazı yazdık ve dedik ki: “Bakın, bu dediğimizi yapmış olsaydınız bu yaşanmayacaktı.” Ona da cevap gelmedi. Bize bazen “bariyer kötü görünür” şeklinde estetik kaygılarla karşılık verildi. Şunu söylemek isteriz: Bir şeyin kötü görünmesi, onun tasarımıyla ilgilidir. Çanakkale’de bu işi estetik bir şekilde yapabilecek çok sayıda sanatçı var. Yeter ki niyet olsun. Güvenliği sağlayan ama estetikten de ödün vermeyen tasarımlar pekâlâ mümkün. Ne yazık ki erişilebilirlik konusunda yaşadığımız sıkıntılar sadece bu konuyla sınırlı değil. Sarı çizgiler sözde biz rahat ve hızlı yürüyelim diye yapılıyor. Ama ya çok yakınında ağaç var, ya bir tabela, ya da esnafın tezgâhı yerleştirilmiş. Bazen de sarı çizginin ortasında seyyar satıcı tezgâhı duruyor. Araçlar park etmesin diye konulan dubalar da bedavaymış gibi her yere gelişigüzel yerleştiriliyor. Artık kaldırım başlangıç ve bitişlerine bile duba koymaya başladılar. Kaldırımlarda yamuk ağaçlara da kafamızı çarpmaktan bir hâl olduk. Bütün bunları defalarca söyledik, yazdık, anlattık. Ama bugüne kadar bu konuda da bir iyileştirme yapılmadı. Biz dernek olarak buradan çok açık bir çağrı yapıyoruz: 1. Eski Kordon’da, görme engelli bireylerin denize düşmesini engelleyecek bir koruyucu yapı acilen planlanmalı ve uygulanmalıdır. 2. Şehrin genelindeki sarı çizgilerin, duba uygulamalarının ve kaldırım üstündeki engellerin denetlenmesi, düzenlenmesi; gerçekten erişilebilir bir şehir için somut adımlar atılması gerekmektedir. Görenlerin denize düşmemesi için aydınlatma nasıl haksa, görme engellilerin denize düşmemesi için önlem alınması da o kadar haktır. Biz burada bugün bir kere daha hatırlatıyoruz: Erişilebilirlik lütuf değil, anayasal bir haktır. Bu hakkın gerekleri yerine getirilmediği sürece, biz de bu mücadelenin takipçisi olmaya devam edeceğiz.”