Kaz Dağları’ndaki madene 10 kat kapasite artış izni!

GÜNDEM 12.06.2025 - 11:05, Güncelleme: 12.06.2025 - 11:09
 

Kaz Dağları’ndaki madene 10 kat kapasite artış izni!

Kaz Dağları'nda içme suyu ve tarımsal sulama kaynaklarını zehirleyen kurşun madeninin kapasitesinin 10 kat artması için izin çıktı. Bölgede yağma sürerken halk mali yük nedeniyle dava dahi açamıyor.

Çanakkale’nin Yenice ilçesi Armutçuk köyü yakınında bulunan kurşun-çinko-bakır ocağının kapasite artışı ÇED raporu, İnceleme ve Değerlendirme Komisyonunda (İDK) kabul edildi. Oreks Madencilik şirketine ait ocağa ilişkin kapasite artış onayının 10 günlük askı süresi de sona erdi. Oreks şirketinin, Kaz Dağları’nın zirvesinde yer alan ocağı, daha fazla maden çıkarmak için 10 kata kadar büyütmesinin önünde mahkeme kararı dışında bir engel kalmadı. Ancak bu kapasite artırma projesine karşı dava açılıp açılmayacağı da henüz net değil. Nitekim bölgedeki çevre talanlarıyla mücadele eden yöre halkı ve gönüllüler, artık bu davaların maliyetini karşılamakta zorlanıyor.  Konuyla ilgili olarak Evrensel’e konuşan Kaz Dağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, açtıkları çok sayıda davanın ve bilirkişi masraflarının derneği zorladığını belirterek topluma dayanışma çağrısı yaptı. Kaz Dağı’na, derelere, içme suyuna tehdit! Mevcut maden işletmesinin 10 kat kapasite artışını öngören İlave Zenginleştirme Tesisi ve Maden Atığı Depolama Tesisleri, Kaz Dağı’nın ‘doruğu’ denen bir bölgede yer alıyor. Şirketin Armutçuk köyü yakınında kapasite artırmak istediği yer Handeresi akarsuyunun kıyısında yer alıyor. Bu madenin atık sahasının ortasından geçen Handeresi, kuzeyde Kocaçay ile birleşerek bölgenin en önemli su varlıklarından Gönen Barajı’na dökülüyor. Gönen Barajı, proje sahasının yaklaşık 22 km kuzeydoğusunda yer alıyor. Bandırma ve Yenice içme suyunu Gönen Barajı’ndan alıyor. Bu sular Gönen ve Kalkım ovalarında da tarımsal sulama için kullanılıyor. Ünlü Gönen pirinci bu sularla sulanan ovada yetişiyor. Yılda 40 bin tondan 400 bin tona! Ankara’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında (ÇŞİB) yapılan İDK toplantısında son şekli verilen proje hali hazırda yılda 40 bin ton üretim kapasitesinin, galeri sayıları artırılarak 400 bin tona çıkarılmasını öngörüyor. Ayrıca zenginleştirme tesisi ve cevher üretiminden oluşacak maden atıklarının depolanması için toplam 1 milyon 950 bin metreküp atık depolama kapasitesine sahip iki adet maden atığı depolama tesisi kurulması planlanıyor. Maden şirketine Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından 17 Temmuz 2037’ye kadar geçerli İşletme Ruhsatı ve İşletme İzni verilmiş durumda. Proje değiştirip mahalli kuruldan kaçtı 2008’de ikinci ÇED başvuru dosyası aşamasında, maden atık depolama sahasının büyük bir kısmının ruhsat sahası dışında kalması nedeniyle maden atığı depolama tesisi için Mahalli Çevre Kurulu Kararı (MÇK) alınması gerektiği bildirilmişti. Bu süreçten sonra şirket projede revizyona giderek alanı küçültüp MÇK kararına gerek olmadığı yönünde görüş almıştı. Yeraltı işletmeciliği yöntemi ile üretim yapacak olan madende kapasite artışı sonrası galeri sayısının 10’a çıkarılması planlanıyor. Maden sahası Çanakkale il merkezinin yaklaşık 88 km güneydoğusunda, Yenice’nin ise yaklaşık 24 km kuzeyinde bulunuyor. Projeye en yakın konut, ÇED alanının yaklaşık 462 metre kuzeydoğusunda. Antik kalıntılar ve endemik bitki türleri var Çanakkale Valiliği’nin desteği ile çıkarılan Çanakkale Kültür Varlıkları Envanteri kitabına göre henüz tescili yapılmamış olsa da proje alanında Kaletepe ya da Akpınar adı ile geçen antik buluntular ve iki ayrı antik maden ocağı girişi var. MÖ 4. ve 5. yüzyıllara tarihlenen antik kalenin, diğer antik kentlere ulaşan yolun güvenliği için yapıldığı dile getiriliyor. Ayrıca projenin ÇED Raporuna göre alanda 3 endemik bitki türü tespit edilmiş. Kapasite artışı ile neler yapılacak? Onaylanan proje kapsamında şu değişikliklerin yapılması öngörülüyor: Çalışma alanının 34.5 hektardan 346.39 hektara çıkarılması, Kurşun, çinko ve bakır üretimi yapılacak galeri sayısının 10’a çıkarılması, Yeraltı ocaklarının kapasitesinin yılda 40 bin tondan 400 bin tona çıkarılması, Toplam 1 milyon 950 bin metreküp maden atığı depolama kapasitesine sahip 2 adet maden atığı depolama tesisi ve 2 adet sızıntı suyu toplanma havuzu ilave edilmesi, Şantiye binası ve 8 adet depolama alanı ilave edilmesi. Suyu, havayı, toprağı zehirliyor Jeoloji Yüksek Mühendisi ve Tıbbi Jeoloji uzmanı Dr. Eşref Atabey, bölgedeki kurşun-çinko-bakır madenleri ile ilgili hazırladığı raporda kurşun, çinko ve bakır madenciliğinin zararlarını sıralıyor. Kurşun, çinko ve bakır madeni açık ocak işletmeciliğinde üretim sırasında çevresel zarar oluştuğunu belirten Atabey’e göre; kurşun, çinko ve bakır madenciliğinde asidik ve ağır metalli sular tarım topraklarını kirletiyor. Arazinin fiziksel yapısı bozuluyor, toprağın erozyonu hızlanıyor. Yer altı ve üstü su dengesi bozuluyor. Tarım, orman ve rekreasyon alanları zarar görüyor, patlatmalarla su kaynakları kayboluyor. Yine patlamaların tetiklediği heyelanlar gerçekleşiyor, tozlar çevreyi kirletiyor. Madenler terk edildikten sonra devasa çukurlar kalıyor, yerleşim yerlerine yakın olanları çöp depolama alanı olarak kullanılıyor. Doğayı talan ediyor, işçinin can güvenliği yok! CVK ile beraber Çanakkale’deki çevre talanından sorumlu olan Oreks Madencilik, yıllardır Yenice bölgesinde maden çıkarıyor. Geçtiğimiz günlerde Çanakkale’de düzenlenen Su Zirvesine sponsor olması nedeniyle tepki gören Oreks, Yenice’de çevredeki içme sularını ve tarımsal su kaynaklarını kirletiyor. Oreks’in Çanakkale’deki madeninde 2 Aralık 2015’te bir maden işçisi göçük altında kalarak yaşamını yitirmişti. İşçiler; çalışma koşullarının düzeltilmesi, iş güvenliğinin sağlanması, ücret düzensizliğinin giderilmesi ve maden ocağına ambulans tahsis edilmesi talepleriyle greve çıkmıştı. "Bir keşif için 60 bin TL verdik" Artvin Çevre Derneği Başkanı Neşe Karahan da çevre davalarının mali yükünün günden güne karşılanamaz hâle geldiğini ifade ederek, "Özellikle bilirkişi keşifleri için ciddi miktarlar ödüyoruz ve bu miktarlar mahkemelerce çok kısa zaman içinde talep ediliyor. Davayı kazansak bile bazen geri dönüyor, yeniden benzer miktarlar ödüyoruz" dedi. Cerattepe'de Danıştay'dan geri dönen bir dosyada madenin taşındığı teleferiğin kapasitesine ilişkin bilirkişi keşfi için 62 bin lira ödemek zorunda kaldıklarını örnek veren Karahan, "Önceden Bergama, Cerattepe gibi belirli birkaç yerde bu davalar açılırdı ve imece usulü öderdik. Ancak şimdi onlarca yerde, onlarca talana karşı pek çok dava aynı anda ilerliyor. Bu nedenle bölge halkı dava açmaya da çekiniyor" diye konuştu. Kaynak: Evrensel
Kaz Dağları'nda içme suyu ve tarımsal sulama kaynaklarını zehirleyen kurşun madeninin kapasitesinin 10 kat artması için izin çıktı. Bölgede yağma sürerken halk mali yük nedeniyle dava dahi açamıyor.

Çanakkale’nin Yenice ilçesi Armutçuk köyü yakınında bulunan kurşun-çinko-bakır ocağının kapasite artışı ÇED raporu, İnceleme ve Değerlendirme Komisyonunda (İDK) kabul edildi. Oreks Madencilik şirketine ait ocağa ilişkin kapasite artış onayının 10 günlük askı süresi de sona erdi. Oreks şirketinin, Kaz Dağları’nın zirvesinde yer alan ocağı, daha fazla maden çıkarmak için 10 kata kadar büyütmesinin önünde mahkeme kararı dışında bir engel kalmadı. Ancak bu kapasite artırma projesine karşı dava açılıp açılmayacağı da henüz net değil. Nitekim bölgedeki çevre talanlarıyla mücadele eden yöre halkı ve gönüllüler, artık bu davaların maliyetini karşılamakta zorlanıyor. 

Konuyla ilgili olarak Evrensel’e konuşan Kaz Dağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, açtıkları çok sayıda davanın ve bilirkişi masraflarının derneği zorladığını belirterek topluma dayanışma çağrısı yaptı.

Kaz Dağı’na, derelere, içme suyuna tehdit!

Mevcut maden işletmesinin 10 kat kapasite artışını öngören İlave Zenginleştirme Tesisi ve Maden Atığı Depolama Tesisleri, Kaz Dağı’nın ‘doruğu’ denen bir bölgede yer alıyor. Şirketin Armutçuk köyü yakınında kapasite artırmak istediği yer Handeresi akarsuyunun kıyısında yer alıyor. Bu madenin atık sahasının ortasından geçen Handeresi, kuzeyde Kocaçay ile birleşerek bölgenin en önemli su varlıklarından Gönen Barajı’na dökülüyor. Gönen Barajı, proje sahasının yaklaşık 22 km kuzeydoğusunda yer alıyor. Bandırma ve Yenice içme suyunu Gönen Barajı’ndan alıyor. Bu sular Gönen ve Kalkım ovalarında da tarımsal sulama için kullanılıyor. Ünlü Gönen pirinci bu sularla sulanan ovada yetişiyor.

Yılda 40 bin tondan 400 bin tona!

Ankara’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında (ÇŞİB) yapılan İDK toplantısında son şekli verilen proje hali hazırda yılda 40 bin ton üretim kapasitesinin, galeri sayıları artırılarak 400 bin tona çıkarılmasını öngörüyor. Ayrıca zenginleştirme tesisi ve cevher üretiminden oluşacak maden atıklarının depolanması için toplam 1 milyon 950 bin metreküp atık depolama kapasitesine sahip iki adet maden atığı depolama tesisi kurulması planlanıyor. Maden şirketine Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından 17 Temmuz 2037’ye kadar geçerli İşletme Ruhsatı ve İşletme İzni verilmiş durumda.

Proje değiştirip mahalli kuruldan kaçtı

2008’de ikinci ÇED başvuru dosyası aşamasında, maden atık depolama sahasının büyük bir kısmının ruhsat sahası dışında kalması nedeniyle maden atığı depolama tesisi için Mahalli Çevre Kurulu Kararı (MÇK) alınması gerektiği bildirilmişti. Bu süreçten sonra şirket projede revizyona giderek alanı küçültüp MÇK kararına gerek olmadığı yönünde görüş almıştı.

Yeraltı işletmeciliği yöntemi ile üretim yapacak olan madende kapasite artışı sonrası galeri sayısının 10’a çıkarılması planlanıyor. Maden sahası Çanakkale il merkezinin yaklaşık 88 km güneydoğusunda, Yenice’nin ise yaklaşık 24 km kuzeyinde bulunuyor. Projeye en yakın konut, ÇED alanının yaklaşık 462 metre kuzeydoğusunda.

Antik kalıntılar ve endemik bitki türleri var

Çanakkale Valiliği’nin desteği ile çıkarılan Çanakkale Kültür Varlıkları Envanteri kitabına göre henüz tescili yapılmamış olsa da proje alanında Kaletepe ya da Akpınar adı ile geçen antik buluntular ve iki ayrı antik maden ocağı girişi var. MÖ 4. ve 5. yüzyıllara tarihlenen antik kalenin, diğer antik kentlere ulaşan yolun güvenliği için yapıldığı dile getiriliyor. Ayrıca projenin ÇED Raporuna göre alanda 3 endemik bitki türü tespit edilmiş.

Kapasite artışı ile neler yapılacak?

Onaylanan proje kapsamında şu değişikliklerin yapılması öngörülüyor:

Çalışma alanının 34.5 hektardan 346.39 hektara çıkarılması, Kurşun, çinko ve bakır üretimi yapılacak galeri sayısının 10’a çıkarılması, Yeraltı ocaklarının kapasitesinin yılda 40 bin tondan 400 bin tona çıkarılması, Toplam 1 milyon 950 bin metreküp maden atığı depolama kapasitesine sahip 2 adet maden atığı depolama tesisi ve 2 adet sızıntı suyu toplanma havuzu ilave edilmesi, Şantiye binası ve 8 adet depolama alanı ilave edilmesi.

Suyu, havayı, toprağı zehirliyor

Jeoloji Yüksek Mühendisi ve Tıbbi Jeoloji uzmanı Dr. Eşref Atabey, bölgedeki kurşun-çinko-bakır madenleri ile ilgili hazırladığı raporda kurşun, çinko ve bakır madenciliğinin zararlarını sıralıyor. Kurşun, çinko ve bakır madeni açık ocak işletmeciliğinde üretim sırasında çevresel zarar oluştuğunu belirten Atabey’e göre; kurşun, çinko ve bakır madenciliğinde asidik ve ağır metalli sular tarım topraklarını kirletiyor. Arazinin fiziksel yapısı bozuluyor, toprağın erozyonu hızlanıyor. Yer altı ve üstü su dengesi bozuluyor. Tarım, orman ve rekreasyon alanları zarar görüyor, patlatmalarla su kaynakları kayboluyor. Yine patlamaların tetiklediği heyelanlar gerçekleşiyor, tozlar çevreyi kirletiyor. Madenler terk edildikten sonra devasa çukurlar kalıyor, yerleşim yerlerine yakın olanları çöp depolama alanı olarak kullanılıyor.

Doğayı talan ediyor, işçinin can güvenliği yok!

CVK ile beraber Çanakkale’deki çevre talanından sorumlu olan Oreks Madencilik, yıllardır Yenice bölgesinde maden çıkarıyor. Geçtiğimiz günlerde Çanakkale’de düzenlenen Su Zirvesine sponsor olması nedeniyle tepki gören Oreks, Yenice’de çevredeki içme sularını ve tarımsal su kaynaklarını kirletiyor. Oreks’in Çanakkale’deki madeninde 2 Aralık 2015’te bir maden işçisi göçük altında kalarak yaşamını yitirmişti. İşçiler; çalışma koşullarının düzeltilmesi, iş güvenliğinin sağlanması, ücret düzensizliğinin giderilmesi ve maden ocağına ambulans tahsis edilmesi talepleriyle greve çıkmıştı.

"Bir keşif için 60 bin TL verdik"

Artvin Çevre Derneği Başkanı Neşe Karahan da çevre davalarının mali yükünün günden güne karşılanamaz hâle geldiğini ifade ederek, "Özellikle bilirkişi keşifleri için ciddi miktarlar ödüyoruz ve bu miktarlar mahkemelerce çok kısa zaman içinde talep ediliyor. Davayı kazansak bile bazen geri dönüyor, yeniden benzer miktarlar ödüyoruz" dedi. Cerattepe'de Danıştay'dan geri dönen bir dosyada madenin taşındığı teleferiğin kapasitesine ilişkin bilirkişi keşfi için 62 bin lira ödemek zorunda kaldıklarını örnek veren Karahan, "Önceden Bergama, Cerattepe gibi belirli birkaç yerde bu davalar açılırdı ve imece usulü öderdik. Ancak şimdi onlarca yerde, onlarca talana karşı pek çok dava aynı anda ilerliyor. Bu nedenle bölge halkı dava açmaya da çekiniyor" diye konuştu.

Kaynak: Evrensel

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleyorum.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.