Kepez’de su gerilimi büyüyor: AK Parti eylem; Başkan Arslan yaylım ateşi yaptı!

AK Parti Kepez Belde Başkanlığı, belde yıllardır devam eden su sorunu ve yüzde 57’lik su zammını protesto etmek için CHP’li Kepez Belediyesi binası önünde eylem yaptı. Eyleme partililerin yanı sıra kalabalık bir vatandaş grubu da destek verdi. AK Parti Kepez Belde Başkanı Ömer Candan, “Çamurlu suyu kabul etmiyoruz. Tuzlu suyu kabul etmiyoruz. Hizmet alamadığımız bir sisteme zam yapılmasını kabul etmiyoruz” dedi. Candan, Kepez’de evlere verilen tuzlu ve çamurlu suyun artık teknik bir aksaklıktan çıkarak halk sağlığını tehdit eden ciddi bir ihmale dönüştüğünün altını çizdi. Kepez’in suyunun içilemediği gibi, duş almada, temizlikte ve günlük kullanımda da ciddi sıkıntılara yol açtığını vurgulayan Candan, vatandaşların evlerindeki çamaşır ve bulaşık makinelerinin yanı sıra kombilerinin ve suyla temas eden tüm cihazlarının zarar gördüğünü söyledi. Kepez Belediye Başkanı Birol Arslan’a çağrıda bulunan Candan, “Su oyuncak değil, temel ihtiyaçtır. Belediye Başkanından bu sorunu bir an önce çözmesini bekliyoruz. Biz AK Parti olarak vatandaşlarımızın temiz ve sağlıklı su talebinin her zaman takipçisi olacağız” diye konuştu. “HER SEFERİNDE AYNI YANITLA KARŞILAŞTIK” AK Parti’nin eylemi sonrası CHP’li Kepez Belediye Başkanı Birol Arslan’dan hayli sert bir cevap geldi. Kepez’e Atikhisar Barajı’ndan su almak için yaptıkları çalışmaların siyasi sebeplerle reddedildiğini öne süren Arslan, “Bazı AKP’li yetkililer, Kepez’in barajdan su almasını bilinçli bir şekilde engellemişlerdir” dedi. Kısa süre içerisinde her şeyi anlatacağı bir basın toplantısı düzenleyeceğini de belirten Arslan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 2021 yılından bu yana Atikhisar Barajı’ndan su alabilmek için ilgili kurumlarla defalarca masaya oturduk. Her toplantıda talebimizi açık, net ve belgeleriyle ilettik. Kepez’in çok hızlı büyüdüğünü, nüfusumuzun önemli oranda arttığını; Devlet Hastanesi, Sahil Güvenlik, Çanakkale Limanı, SGK, İl Göç İdaresi, Diş Hekimliği Fakültesi ve Diş Hastanesi başta olmak üzere birçok resmi kurumun Kepez’de bulunduğunu; bu nedenle Kepez’in baraj suyunu hak ettiğini defalarca anlattık. Ancak her seferinde aynı yanıtla karşılaştık: “Barajdan Kepez’e su veremeyiz. İhtiyacınızı artezyen kuyularla karşılayın.” Bu kararın ne teknik ne de bilimsel hiçbir dayanağı yoktur. Tamamen siyasi bir karardır. Bazı AKP’li yetkililer, Kepez’in barajdan su almasını bilinçli bir şekilde engellemişlerdir. Hatta yetkililerle yaptığımız görüşmelerin bile önüne geçmeye çalışmış, randevu almamızı engellemiş, sorunun çözülmesini istememişlerdir. Bu, Kepez’in su hakkına yapılmış açık ve ağır bir müdahaledir. “BARAJDAN SU ALMAMIZI YILLARCA ENGELLEYENLER, BUGÜN ÇIKMIŞ BİZİ PROTESTO EDİYOR!” Göreve geldiğimizde yalnızca 6 olan artezyen kuyusu sayısını 38’e çıkardık. Ayrıca Kepez’e ilk arıtma tesisini kurduk. Bu yatırımlar; büyük emek, büyük mücadele ve ciddi bir maliyet gerektiren çalışmalardır. Tüm imkânlarımızı zorlayarak Kepezlilerin susuz kalmaması için gece gündüz çalıştık.  Peki bugün ne oluyor? Barajdan su almamızı yıllarca engelleyenler, Kepez’in su sorununu çözmemizi istemeyenler, masa başında verdikleri ‘hayır’ kararlarıyla halkın suyuna set çekenler… Bugün çıkmış bizi protesto ediyor! Bu nasıl bir yüzsüzlüktür? Bu nasıl bir siyasi ikiyüzlülüktür? Kepez’in suyunu kesenler, bugün utanmadan su üzerinden siyaset yapmaya kalkıyorlar. Gerçekler ortadadır: Kepez’in önünü tıkayanlar da belli, bu kente hizmet etmek için gece gündüz çalışanlar da belli. Biz, Kepez’in hakkını da suyunu da geleceğini de kimseye teslim etmeyiz. Engellemelere rağmen çalışmaya, üretmeye ve Kepez’in suyunu kalıcı biçimde güvence altına almaya kararlılıkla devam edeceğiz.  2025 yaz başına kadar Kepez’de suyu arıtmak için, haziran başından itibaren ise Kepez’i susuz bırakmamak en azından Kepez’de suyu akıtmak için, şimdi de tümüyle su sorununu çözmek için gece gündüz çalışıyorum. Yükün dürüstlükse, gücün düşer belki ama başın düşmez. Kısa sürede yalansız, şeffaf ve her şeyi anlatacağım basın toplantısında görüşmek dileğiyle…”