Sokaklar tekinsiz… Okullar güvensiz… Neredeyse ayda bir işlenen kadın cinayetlerini mi anlatalım? Yoksa okullarda sınıf arkadaşını döverek komaya sokanlar ile birbirini yerlerde saçından sürükleyen lise öğrencilerini mi? Yahut kodese tıka tıka bitmek bilmeyen, esnafı haraca bağlayıp, vatandaşın malına çöken, şehrin göbeğinde dahi elini kolunu sallaya sallaya mafyacılık oynamaktan çekinmeyenlerden mi bahsedelim? Hatta, bahçedeki çocuklarının kavgalarına müdahil olup, çocuklarının gözleri önünde birbirini öldüren ve onlara ömür boyu sürecek travmaları miras bırakan babalar konusuna mı girelim? Uyuşturucu pazarına dönen sokaklar, köşe başlarını, kafeleri mesken tutan torbacılar… “Ben şu memlekettenim ha”, “Bak sıkarım ha”, “Haracımı geciktirme ha” cümlelerini papağan gibi tekrarlayıp vatandaşa illallah dedirten tas kafalılar… Akla hayale gelmeyecek faizlerle tefecilik yapıp kucağına düşenlere kan kusturanlar, mekân kurşunlatanlar… Kısacası artık Çanakkale’de ne ararsanız var! Ve bu şehirde ‘olmaz’ dediğiniz ne varsa olacak! Hatta öyle bir olacak ki, Çanakkale size İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük metropollerin küçültülmüş simülasyonu gibi gelecek… Vaziyet onu gösteriyor çünkü! Çünkü her yıl daha da fazla göç alan bu şehrin sosyolojik yapısı bozulalı çok oldu… Benim gibi 40 yaşına merdiven dayamış kişilerin özlemini çektiği, herkesin birbirini tanıdığı, çocukların sokaklarda güvenle oynadığı, uyuşturucunun esamesinin dahi okunmadığı, her iki kordonda da topluluk halinde kavga edip pompalı tüfeklerle sağa sola rastgele ateş açan müptezel hanzoların olmadığı Çanakkale maalesef mazide kaldı. Artık çok daha kozmopolit bir Çanakkale var… Ve bu durum benim midemi bulandırıyor! CANAVAR DEĞİL, ÇOCUK YETİŞTİRİN! Biga’da öğrenim gördüğü lisede sınıf arkadaşı tarafından dövülerek komaya giren ve entübe şekilde üniversite hastanesinde yaşam savaşı veren Murat Duha Yıldız isimli kardeşimizin üzüntüsü hala içimizde tazeyken şimdi de Çanakkale merkezdeki lisede yaşanan akran zorbalığı kanımızı dondurdu. Öyle ya, çocuk yaştaki erkekler akran zorbalığı yapıp birbirini komaya sokar da kızlar hiç geri durur mu? Arkadaşına yumruk atıyor, yerde tekmeliyor, saçından sürüklüyor… Bunu yapan 14 yaşında bir kız çocuğu… Öfkeye, kine, şiddet eğilimine bakar mısınız hele! Çevredeki onlarca arkadaşı da izleyip, gülmekle yetiniyor… Ellerinde çekirdekleri eksik sadece! Yahu hadi okulları geçtim… Sözde ‘akran zorbalığı’ yapmamaları için öğrencilere eğitim veriyorlar… İl Milli Eğitim Müdürlüğü de sosyal medyadan paylaşıp reklamını yapıyor… Eğitim vermiş halleri bu ise gerisini düşünmek bile istemiyorum! Peki ya ailelere ne demeli? Yahu siz bu çocuklara ne yediriyorsunuz ne içiriyorsunuz ne izletiyorsunuz Allah aşkına? Hiç mi konuşmuyorsunuz hiç mi dertleşmiyorsunuz hiç mi saygıyı sevgiyi, doğruluğu dürüstlüğü, erdemli olmayı anlatmıyorsunuz? İşten eve döndüğünüzde akıllı telefonlarınıza sarılıp, hepsi birbirinden leş, hedef izleyici kitleleri düşük zekâ kapasiteli insanlar olan reels videoları izlemekten kafanızı kaldıramayıp, çocuklarınıza zaman ayırmaya vakit bulamıyor musunuz yoksa? Hakikaten ne desem ne kadar ağır konuşsam boş! GEREK VAR MIYDI HİÇ! Çanakkale’de dün akşam saatlerinde yaşanan olay hepimizi derinden yaraladı… Sitenin bahçesinde tartışan iki çocuğun babaları olaya müdahil oldu… Kavga çıktı, silah patladı… Çocuklardan birinin babası can verdi… Diğerinin babası da hayatının uzunca bir bölümünü demir parmaklılar ardında geçirecek… Üstelik bu korkunç olay her iki çocuğun gözleri önünde cereyan etti… Yani her iki çocuk da ömür boyu bu olayın travmasını taşıyacak… Bir aileye ateş düştü… Her iki ailenin bütün düzeni bozulacak… “Bunlar daha çocuk, olur öyle şeyler” deyip işi tatlıya bağlamak varken… Böylesi basit bir sebepten, işi bu noktaya getirmeye gerek var mıydı hiç! Üzücü, çok ama çok üzücü… Tüm okurlarımıza sağlıklı günler dilerim…