Kepez’de musluklardan akan suyun kalitesizliğini uzun uzun anlatmaya gerek yok… Bırakın içmeyi ne yemeğe katabilirsin ne çay kahve yapabilirsin… Üstelik çamaşır ve bulaşık makinelerine verdiği zarar da cabası!.. Neticede kuyu su… Atikhisar Barajı’ndan Kepez’e su taşınmasına yıllardır izin verilmediği için beldede mecburen kuyulardan çekilen su kullanılıyor. Esasında geçtiğimiz haziran ayında bu sorunun çözümü için Çanakkale Valiliği, Çanakkale Belediyesi, Kepez Belediyesi ve DSİ 25. Bölge Müdürlüğü aynı masa etrafında buluşmuş, Kepez halkı da umutlanmıştı… Ne yazık ki bu görüşmenin üstünden 6 ay geçmesine rağmen hiçbir adım atılmadı. Son olarak geçtiğimiz 8 Aralık’ta AK Parti, Kepez Belediyesi’nin önünde geniş katılımlı bir protesto eylemi düzenledi. Hem Kepez’deki suyun kalitesizliği hem de böylesi kalitesiz bir suya yapılan yüzde 57’lik zam üzerinden CHP’li Belediye Başkanı Birol Arslan’a tepki gösterildi. Eylemin ardından kişisel sosyal medya hesabından zehir zemberek bir açıklama yapan Başkan Arslan, AK Partilileri ‘siyasi ikiyüzlülük yapmakla’ suçladı. Arslan’a göre, Kepez’in temiz suya kavuşması AK Partililer tarafından engelleniyordu. Şimdi… Gelinen son nokta itibariyle hem Birol Arslan’a hem de AK Parti’ye bazı eleştirilerim olacak. Birol başkandan başlayalım… Sayın Başkan, Kepez’de ne zaman su meselesi gündeme gelse, “Beni engelliyorlar, taleplerimi reddediyorlar, kapıları yüzüme kapatıyorlar” deyip savunmaya geçiyorsunuz. Bunu adeta bir alışkanlık bir savunma refleksi haline getirdiniz. Belediye başkanlığınızın ilk döneminde de bu gerekçelerin ardına sığınıyordunuz, şimdi de aynısını yapıyorsunuz. Madem aynı alışkanlığınızı devam ettirecektiniz neden bir dönem daha belediye başkanlığına aday oldunuz? Öyle ya, bu koltuklar bahane üretme değil, çözüm bulma makamları. Şöyle deseniz daha şık olmaz mıydı Sayın Başkan: “Evet önüme birtakım engeller çıkarılıyor ama ben de bu beldenin belediye başkanıysam bu sorunu bir şekilde çözüp, halkımızı temiz suya kavuşturacağım. Zaten bir dönem daha bunun için aday olup başkan seçildim.” Sayın Başkan, siz bunu demek yerine sürekli bahanelerin arkasına saklanıp, su gibi en temel hakkından dahi mahrum bırakılan Kepezlilerin yarasına tuz basıyorsunuz. Bu alışkanlığınızdan bir an önce vazgeçmenizi öneririm. Gelelim AK Parti’ye… Lafı dolandırmaya hiç gerek yok… AK Parti bu meseleye dahil olmadan Kepez’in su sorununun çözümü imkansızdır! Bunu sadece ben söylemiyorum… Çıkın Kepez’de sokağa, bakın sosyal medyadaki yorum ve paylaşımlara… Vatandaşın AK Parti’den beklentisi belediye binası önünde eylem yapması değil, elini taşın altına koyması. Geçtiğim eylemi, geçtim açıklamayı, yahu Kepezlilerin dilinde yıllardır tüy bitti. Peki değişen bir şey oldu mu? Olmadı! Su gibi vatandaşın en temel hakkı olan bir konu siyaset üstüdür… Taraflar böylesi hayati bir meselede sorumluluğu sürekli birbirinin üstüne atmaya devam ederse, bu mevzunun da Sosyal Konutlar’dan farkı kalmaz. Biliyorsunuz adeta harabeyi andıran ve olası güçlü bir depremde Çanakkale merkezde yıkılacak ilk yer olan Sosyal Konutlar’ın kentsel dönüşümü için belediye topu bakanlığa, bakanlık da belediyeye atıyor. Pinpon topu gibi iki kurum arasında yıllardır gidip geliyor bu mesele.  Dolayısıyla… Birol Arslan’ın derdi ‘engelleniyorum’ edebiyatı yapıp koltuğunu korumak değilse, AK Parti Kepez’in temiz suya kavuşması çağrısında samimiyse, her iki taraf kendi menfaatini değil de halkın yararını gözetiyorsa bu sorun çözülür. Yok eğer öyle değilse… Kepez’in çeşmelerinden daha çok çamur akar! Tüm okurlarımıza sağlıklı günler dilerim…