En sonda yazacağımı en başta belirteyim…
Davanızda ne kadar haklı olursanız olun, karşınızdakine fiziksel şiddet uyguladığınız anda haksız duruma düşersiniz.
Dolayısıyla…
Gökçeada Belediye Başkanı Bülent Ecevit Atalay’a yumruklu saldırıda bulunan, aynı zamanda hem Gökçeada Muhtarlar Derneği Başkanı hem de Fatih Mahallesi Muhtarı olan Serdar Önal’ın başına gelen de budur.
Belediyede çalışan kızının, görev tanımıyla hiçbir şekilde bağdaşmayacak biçimde görev yerinin değiştirilmesine, bir başka değişle sürgün edilmesine baba yüreği dayanmamış ve böyle bir eylemde bulunmuştur.
Kızına yapılan haksızlığa sessiz kalmamakta haklı mıdır? Evet…
Peki bunun karşılığı, belediye başkanına yumruk atmak mıdır? Asla!
İster bir anlık öfke ister geçmişten gelen husumet ister başka bir şey…
Adına ne derseniz deyin…
Seçilmiş bir belediye başkanına fiziksel saldırıda bulunmak suçtur…
Üstelik bu eylemin, tıpkı belediye başkanı gibi seçilmiş bir muhtar tarafından gerçekleştirilmesi de ayrı bir tartışma konusudur.
Buradan Başkan Atalay’a da geçmiş olsun dileklerimi iletmiş olayım…
***
Şimdi gelelim olayın diğer boyutuna…
Serdar Önal’ın Gökçeada Belediyesi Halkla İlişkiler biriminde çalışan kızı Senem Ayşe Önal, 20 Mayıs 2025 tarihinde dilekçe yazarak, çalıştığı birimin değiştirilmesi talebinde bulunuyor.
Belediye Başkanı Bülent Ecevit Atalay bunun üzerine Senem Ayşe Önal’ı 21 Ekim 2025 tarihinden itibaren belediyeye ait akaryakıt istasyonunda, ‘akaryakıt satış personeli’ olarak görevlendiriyor.
Olay da tam bu noktada patlak veriyor!
Birincisi…
Birim değişikliği talebinde bulunan bir personele tam 5 ay sonra cevap vermek tuhaf… (Başkan Atalay imzalı cevap dilekçesinin tarihi 20 Ekim 2025)
İkincisi…
Halkla İlişkiler Biriminde çalışan bir personeli, amiyane tabirle benzin pompacısı yapmak daha da tuhaf…
Üçüncüsü…
Bu olay ya da benzeri, sadece Gökçeada Belediyesi’nde değil, hangi belediyede yaşanırsa yaşansın iki isimle anılır: ‘Mobbing’ yahut ‘sürgün’.
Özellikle yönetim değişikliği yaşayan belediyelerde böylesi mevzuların sıkça yaşandığına tanıklık ederiz.
Gökçeada Belediyesi de İYİ Parti’den CHP’ye geçmedi mi?
Diğer ülkeleri elbette bilemem ancak Türkiye’de işler maalesef böyle yürüyor!
Çanakkale gibi küçük bir şehir, son yerel seçimlerin üstünden sadece 1,5 yıl geçmesine rağmen, yönetimi el değiştiren belediyelerindeki onlarca ‘mobbing’ ve ‘sürgün’ suçlamalarıyla gündeme geliyorsa varın gerisini siz düşünün!
Toparlamak gerekirse…
Gökçeada Belediye Başkanı Bülent Ecevit Atalay bu meselede hatalı olan taraftı…
Ancak, görev yeri değiştirilen personelin muhtar babası Serdar Önal, hiç yapılmaması gerekeni yapıp, başkana saldırarak bütün hatayı üstüne aldı…
Yargıya intikal eden olayda bundan sonraki sürecin nasıl işleyeceğini zaman gösterecek…
Bize de takip etmesi düşecek…
Bu arada unutmadan…
AHMET MINGUZZI İÇİN ADALET İSTİYORUZ!
Tüm okurlarımıza sağlıklı günler dilerim…
