Çanakkale’nin herhangi bir yerinde, yoldan rastgele 10 kişiyi çevirip, bu soruyu sorsanız, öyle zannediyorum ki 9’u ‘hayır’ cevabını verir. Ülkenin farklı coğrafyalarının geleneklerini, kültürlerini elbette bilemem ancak Çanakkale’de böyle bir adet olmadığına eminim. Çünkü bizde taziyeler ya evde ya da cenaze namazı öncesi cami avlusunda kabul ediliyor. Hal böyleyken ve Çanakkale’nin daha önemli ihtiyaç ve sorunları mevcutken, Çanakkale Belediyesi’nin böyle bir işe kalkışmasını doğrusu tuhaf buldum. Daha da tuhafı hem belediye başkanı Muharrem Erkek hem milletvekili İsmet Güneşhan hem de Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odasını temsilen temel atma törenine katılan başkan yardımcısı Ersin Kahraman, taziye evinin Çanakkale için öncelikli bir ihtiyaç olduğunu iddia ediyor. Ben de diyorum ki, sokağa çıkıp insanlara sorun, bakalım kaçı böyle bir tesisin eksikliğini hissettiğini söyleyecek? Şu hatırlatmayı da yapayım… Bilirsiniz bizim insanımız cümle içinden işine geleni cımbızla çekmeyi çok sever. O yüzden altını çize çize tekrar söyleyeyim… Taziye evine karşı değilim. Yapımı tamamlandığında isteyen gider, istemeyen gitmez. Sadece böyle bir tesisin, Çanakkale’nin öncelikli ihtiyaçlarından olmadığını anlatmaya çalışıyorum. Eğer sayın başkan, şehrin önceliklerini düşünseydi, hava sıcaklığının 40 dereceye yaklaştığı şu günlerde, dev bir barakayı andıran ucube görünümlü kapalı pazar yerinin çatısından işe başlardı! GÜZELYALI KAVŞAĞI MI ÖLÜM KAVŞAĞI MI? Çanakkale’de sürücüler için en tehlikeli noktalardan biri hiç şüphesiz Güzelyalı kavşağı.  Üstelik aynı tehlike, bölgede oturan vatandaşlar için de geçerli. Nitekim geçtiğimiz günlerde bir kişi yolun karşısına geçmek istediği esnada otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybetti. Vatandaşlar da haklı olarak, bölgede onca kaza yaşanmasına ve canlar yitirilmesine rağmen halen tedbir alınmayıp, kavşağa trafik ışık sistemi yapılmayışına tepki göstererek yolu kapattılar. Öfkeliydiler ve yukarıda da ifade ettiğim gibi tepkilerinde yerden göğe haklıydılar. Birincisi… Araçlar bu kavşaktan çok hızlı geçiyor. İkincisi… Güzelyalı’dan çıkıp ana yola bağlanmak çok tehlikeli.  Üçüncüsü… Yolun karşısına geçmek, yayalar için ölüme meydan okumak gibi. Peki bu kadar kaza ve can kaybına rağmen Güzelyalı kavşağına yayalar için üst geçit yapıp, araçlar için de trafik ışık sistemi kurmak çok mu zor? Karayollarının 2025 yılı için böyle bir planı olduğunu ancak tasarruf tedbirleri kapsamında hayata geçiremediği gibi iddiaları duyuyoruz. Eğer bu tuhaf iddialar gerçek ise hakikaten gülerim! İnsan hayatının mevzu bahis olduğu bir konuda tasarruf mu olur? Üstelik onca saçmalığa tonla para harcanıyorken! Hiç lamı cimi yok. Yetkililer bir an önce harekete geçmeli ve adı ‘Ölüm Kavşağı’na çıkan Güzelyalı kavşağında gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Tüm okurlarımıza sağlıklı günler dilerim…